BASINA VE KAMUOYUNA
Biz bugün bakım merkezlerinde itip kakılan, darp edilen, her türlü insanlık dışı muamelelere maruz kalan, yerlerde sürüklenen, üstüne oturulan, boğulan, ölen, öldürülen otistiklerin sesi olmak için buradayız.
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Mehmet Eres’in de halen bugün bile yaşayan ama insanlık dışı şartlarda bir yaşama mahkum edilmiş Sinan’ın da sesini ancak bizler duyurabiliriz, sizler duyurabilirsiniz.
Çünkü onlar aslında duyulmayı en çok hak edenler oldukları halde, ülke olarak, toplum olarak gözümüzü kulağımızı kapattığınız, seslerini duymak, ne halde olduklarını görmediğimiz, görmek istemedikleriniz...
Onları duymuyor, onlara bakmıyorsunuz.
Çünkü onların bu haline baktığınızda insan denen varlığın ne kadar vicdansız olabildiğini görüyor utanıyorsunuz belki.
Çünkü onlar hiç konuşamasalar bile içinde oldukları bu insanlık dışı hal ile sorumluluklarınızı yüzünüze vuruyor.
Çünkü onlar, en iyiyi hak eden ama bırak vatandaş olmayı insan muamelesi bile görmeyenler...
Nereden mi biliyoruz? Neden mi bu kadar öfkeliyiz?
Çünkü biz onların anneleriyiz, babalarıyız, kardeşleriyiz, teyzeleri dedeleri nineleriyiz.
Biz, her gece başını yastığa koyarken, bir kez daha bir kez daha bir kez daha, hayatının her gününde her anında “ya benden sonra çocuğum ne olacak? bu eziyetleri mi görecek, bu insanlık dışı muameleye mi maruz kalacak” diye soranlarız,
duyun, görün artık bizi! Bir an için hayal edin böyle biri olduğunuzu, tek bir an için…
Başınızı çevirmeyin, kulaklarını tıkamayın,
Bizim çocuklarımız da bu ülkenin yurttaşları!
Bizim çocuklarımız da mutlu olmayı hak ediyor!
Bizim çocuklarımız da insanca yaşamayı hak ediyor!
Bugün Sinan’a Adalet demek için buradayız.
Ama aslında bizler her gün ama her gün
Sinan için adalet Mehmet için adalet
Süleyman için adalet Merve için adalet
Zeynep için adalet Maya için adalet
Nehir için, Ozan için, Ali için, Mustafa için ve daha milyonlarca otizmli için adalet diye haykırıyoruz!
Dinlemeseniz de, umursamasanız da biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz.
Son nefesimize kadar, kanımızın son damlasına kadar yılmayacak ve onların haklarını alacağız, onları hak ettikleri yaşama kavuşturacağız,
size rağmen, bütün vicdansızlara, kötülere, sıcak koltuklarından bir türlü kalkıp bizim çocuklarımız için kılını bile kıpırdatmayanlara rağmen!
Ve her kim olursanız olun, hangi makamda olursanız olsun, o rahat koltuklarınız bizim acımızla, bizim çocuklarımız için yıllardır dinmeyen ve onlar hak ettikleri gibi bir yaşama kavuşmadan asla dinmeyecek olan haykırışlarımızla sarsılacak, sallanacak ve sizi üstünden atacak.ç
Ya hakkımızı verecek ya da bu anasının ak sütü gibi hakkı olan yaşamdan mahrum ettiğiniz çocuklarımızın yükü altında ezileceksiniz.
Tüm bunlar olurken biz çocuklarımız için sadece adalet, adalet, adalet demeye devam edeceğiz.